Ultrason teknolojisi, 20. Yüzyılın Rahmin içindeki fetüsün gelişimini görebilmek tıp tarihinde görece çığır açan buluştur. Ultrason, İskoçya’da çalışan doğum uzmanı ve jinekolg olan Donald tarafından 1957’de icat edildi ve hamile kadınlar üzerinde ilk kez 1958 de kullanıldı. Lan Donald (1910-1987)
Vücuttan geçen çok yüksek frekanslı ses dalgalarına dayanıyor. Dalgalar bir kemik yada kes gibi bir iç organa denk geldiklerinde geri yansır. Yansıyan dalgalar vücudun içinde çarptıkları yere göre farklı görünürler.
Bir monitör aracılığıyla tespit edilen dalgalar kullanılarak iç organların şekli, boyutu ve yoğunluğu tanımlanabilir.
Yöntem, hiç bir zarar vermeden başlarında geliştirilen radar ve sonar araştırmaları kaynaklıdır. Donald, bunların denizaltıları tespit etmede kullanılmasına ikinci dünya savaşı sırasında (1939-1945) kraliyet hava kuvvetlerinde hizmet verirken tanık oldu.
Makinalar, elektonik vb. Şeylere çocukca bir merak olarak tanımladığı alet tutkusundan ötürü bazı çevrelerde Mat Donald (Deli Donald) olarak bilinirdi. Sonarın bir şekilde tıbbi tanılarda kullanılacabiliceğinden emin bir şekilde bu konuda daha fazla bir araştırma yapmaya başladı. Donald, 1955 de Glasgow yakınlarında ultasonik metal defo dedektörlerini kullanılarak deneyler yürüttüğü Renfirew’deki Babcock& Wilcox kazancılar araştırma birimini ziyaret etti.
Dedektörü amaliyatla aldığı fibroit ve yumurtalık kisti gibi patolojik numunelerin ortaya çıkardığı görüntüleri incelemek için kullandı. Bu görüntüleride kontrol ölçütü olarak kullandığı yumurtalık dokusu ve fibroitlerin kas dokusuna benzer yoğunluğa sahip bir biftek parçasının görüntüleri ile karşılaştırdı. Donald’ın çalışmasını duyan Kelvin and Hughes adlı bilimsen aletler şirketinde çalışan fizikçi Thomas Breown, Donald’ı arayıp yardım teklifinde bulundu. Breown ve Donald dünyanın ilk ultrason tarayıcısını üretmek için Donald’ın bölümünde asistan doktor olan John Macvicar’la bir ekip oluşturdu. Hastanın kanı üzerinde hareket ettirilebilen bir dönüştürücü olan bu tarayıcı bir monitör üzerinde iki boyutlu bir görüntü oluşturuyordu. Araştırmaların sonuçları ilk olarak 1958’de The Lancet dergisinde atımlı ultrason ile abdominal kürelerin incelenmesi başlığı altında ortaya çıktı.
Başlangıçta meslektaşlarının takındığı şüpheci tavır ultasonun sunduğu imkanların fark edilmesi ile çok geçmeden sona erdi. Özellikle Donald daha önceden yumurtalık kanseri teşhisi konulmuş ama aslında yumurtalık kisti taşıyan bir kadının vakasını örnek olarak sundu. Haliyle bu yeni teknolojinin tanı ve tedavi konusunda nasıl bir fark yaratacağını görmek mümkündü.
Donald’ın dediği gibi “Arka oda tavrından kurtuluğ yeni cihazımı tamamen kullanıma kazandırdan sonra inanılmaz klinik sorunları olan bitmek tükenmek bilmeyen hastaların bulunduğu bölümümüzde gerçekten hızlı bir şekilde ilerliye bildik.” Takipçilerini kazandıkdan sonra ilk tasarım güncellendi ve geliştirildi. Sonrasında 1960’da Dia Sonagraf olarak ticari üretime başlandı. Donald 1973’te tıp bilimine yaptığı katkılardan ötürü CEB ödülünü kazandı.
Kaynak:Tübitak