Sualtı kaynağı dünyadaki en tehlikeli mesleklerden biridir. Oluşan hava kabarcıkları, net görmenizi engelleyerek işinizi yapmayı zorlaştırıyor. Tehlikelere rağmen binlerce kişi su altında kaynak yapma ve çelik yapıları kurma sorumluluğunu üstleniyor. Su altı kaynakçıları, çoğunlukla birkaçını belirtmek gerekirse boru hatlarının, açık deniz petrol sondaj kulelerinin, gemilerin, barajların, denizaltı yaşam alanlarının ve nükleer enerji tesislerinin yapımında görev alırlar.
Peki bu Sualtı kaynağı nasıl yapılır ?
Su altındaki iki metalin kaynaklanması için güvenlik açısından çok fazla düşünülmesi gereken ayrıntı vardır. Kaynakçıların su altında kaynak yapmasının birkaç yolu vardır. Çoğu durumda ve en ideal olarak, bir kuru oda sistemi kullanılır. Su altında oluşturulan oda, suyun çalışma alanına girmesini önlemek için kullanılır. Odalarda en fazla aynı anda üç kaynakçı görev alabilir. Ayrıca içeride kaynak yapıldığı ve havanın kirlendiği için içerideki havayı kontrol eden fanlar, sürekli olarak havanın yenilenmesini sağlar. Kabindeki hava basıncını dengelemek için kabinlere basınç uygulanır.
Bir su altı kaynakçı Jeff Peters, ” İş, minimum görme ile derin sularda bulunan caydırıcı ortamlarda çalışmayı gerektirir. Çalıştığımız ortamlar çok karanlık ve çok soğuk” cümleleriyle sualtı kaynakçılığının zorluklarını anlatıyor.
Hepimiz suyun elektriği ilettiğini biliyoruz hatta bu karnaklar genelde denizlerde yapıldığı için tuzlu sulardaki elektrik iletimi daha fazladır. Bu yüzden sualtında elektrik kullanımı çok tehlikeli ve ölümcül tehlikedir.
Su altı kaynaklarının çoğu, enerji kaynağı olarak bir elektrik ark kullanan çubuk kaynağı kullanılarak gerçekleştirilir. Islak kaynakta, çubuğun dışındaki katman için kalın bir kabarcık katmanı oluşturulur. Gaz tabakası kaynağı sudan ve diğer oksitleyici bileşiklerden korumak için kullanılır.
Tabii ki, beklendiği gibi, su altında kaynak yapmak son derece tehlikelidir. Birçok su akışı tehlikesi dalış işlemlerini engellese de, su altındaki kaynakçılara yönelik en büyük tehlikelerden biri dalgıçlara yönelik en büyük tehlikelerden biri “Delta P” (ΔP) veya diferansiyel basınç olarak bilinen , dalıcılar için benzersiz ve potansiyel olarak ölümcül bir tehlike oluşturur. Diferansiyel basınçlar, dalgaların şiddet farkından ve ve farklı basınçların denizaltındaki birleşiminden oluşur. Ayrıca, Delta P’ler kaçmak için çok geç kalıncaya kadar neredeyse hiç hissedilmezler. Basınç farkı inç başına yüzlerce pound’a kadar birikebilir ve kaçmalarını zorlaştırır. Sonuç olarak, akışın etkisine kapılan bir dalgıç, (basınç farkı etkisi ) boğulma riski son derece yüksektir.
Kaynak işlemine başlamadan önce tüm ayrıntılar dikkate alınmalıdır. Güvenlik prosedürleri sıkı bir şekilde uygulanmazsa, ölümcül kazalar meydana gelebilir.
Sualtı kaynağının geleceği
Sualtı kaynağı, gezegende ve sudaki en zor işlerden biridir. Robot yeteneklerindeki ilerleyen teknolojilerle birlikte, su altındaki kaynakçıları korumak için ilerlemeler yapılmaktadır. Günümüzde su altındaki kaynakçılar dünya genelinde birçok endüstrinin en önemli bileşenlerini muhafaza etmeye yardımcı oluyorlar. Robotlar bir insanın becerilerini kullanarak karmaşık görevleri yerine getirinceye kadar su altında yaşayan dalgıçlar dünyanın her yerinde bir zorunluluk olmayı sürdürecektir.