Yanan buz mu olur? demeyin . Evet, böyle bir şey var. Buna metan hidrat deniyor ve enerji ihtiyacımızı yıllarca karşılayacak kadar var. Fakat bilim insanları, çevresel bir felakete neden olmadan onun nasıl enerji kaynağı haline getirileceğini henüz keşfetmemiştir. Okyanus dibindeki çökeltilerdeki bakterler organik maddeyi tüketir ve metan gazı üretir. Yüksek basınç ve düşük sıcaklık koşullarında metan, donmuş su molekülleri tarafından oluşturulan kristalin kafeslerin içine sıkıştırılmış doğal gazın tek moleküllerinden oluşan metan hidrat oluşturur.
Bir metan hidrat, gri bir buz küpüne benzer. Petrol şirketleri, 1930’lardan bu yana soğuk iklimlerde doğal gaz taşımak için yüksek basınçlı boru hatları kullanmaya başladığı zamandan beri metan hidratını biliyorlardı. Gaz, boru hattına girmeden önce dikkatlice atılmadıkça, metan hidrat parçaları, gaz akışını engeller.
Dünyadaki okyanuslardaki metan hidratın toplam rezervinin, karada bulunan kömürdeki ve doğalgazdaki karbon miktarının yaklaşık iki katı olan 1013 ton karbon içeriği olduğu tahmin edilmektedir. Bununla birlikte, metan hidratta depolanan enerjinin toplanması muazzam bir mühendislik meydan getirir.
Metan hidratın, okyanus dibindeki tortuları bir arada tutmak için bir tür çimento görevi gördüğü düşünülmektedir. Bu hidrat birikintilerine müdehale etmek su altındaki heyelanlara neden olabilir ve bu da metanın atmosfere boşalmasına neden olur. Bu olay, çevre için ciddi sorunlar doğurabilir, çünkü metan güçlü bir sera gazıdır.
Aslında, bilim insanları metan hidratların ani bırakılmasının yaklaşık 10.000 yıl önceki son buzul çağının sonunu hızlandıracağını düşünüyorlardı. Kıtasal buzun büyük örtüsü eriyince küresel deniz seviyeleri 90 metreden fazla yükseldi ve Kuzey Kutup bölgelerinde hidrat birikimleri zenginleşti. Nispeten ılık okyanus suyu, küresel ısınmaya yol açan muazzam miktarda metan salınarak hidratları eritebilirdi.
Metan hidrat. Metan molekülü, hidrojen bağlarıyla bir araya getirilmiş donmuş su moleküllerinin bir kafesinde (mavi küreler) sıkışır.